| 
     
	 
     | 
    
   
    | 
     
	ANA SAYFA 
	 "Değişmeyen 
	tek şey var,o da değişim."  | 
    
   
    | 
                
				  
				
              	Emine Nurhan Tekin  | 
    
                 
              Sayın Bülent Bey 
              
                     "Değişmeyen 
                tek şey var,o da değişim.".Pek TV izlemediğimden hangi reklama 
                ait slogan olduğunu hatırlayamıyorum ama çok doğru bir slogan 
                olduğunu düşünüyorum. Evet,köyümüz de çok değişti,bazı 
                dostlarımız Yeşilköy'ü terk ettiler,yeni dostlar geldi,güzel 
                ahşap evler gitti yerine çirkin apartmanlar geldi,faytonlar 
                gitti,model model arabalar ,sarı taksiler geldi,bu örnekler 
                böyle sürer gider.Tek değişmeyen bir şey kaldı,o da eski 
                Yeşilköy'e ve Yeşilköylülere olan özlemimiz.  
              
              
                     Ben 1968 yılında 
                Almanya'dan gelince bizim bahçede tek bir ev vardı,ev diyorum 
                apartman değil,gerçi görüntüsü apartman gibi ama içinde tek bir 
                aile yaşıyordu,benim ailem.Yazları yazlıkçı komşularımız 
                gelirdi,ama onlar da ailemiz gibiydiler ,çünkü her sene 
                gelirlerdi.Şimdiki Ayanoğlu apartmanının yerinde çok güzel bir 
                bahçemiz vardı,içinde tavukları olan bir kümes,birçok meyve 
                ağacı Hurma,Nar,Erik ve Dut gibi,hatta iğdemiz bile 
                vardı.Bahçede bir kuyu,rahmetli büyükbabam bütün gün bahçede 
                uğraşır dururdu,tek yemek yemek ve namaz kılmak için eve 
                girerdi.Şu anda adı olmayan apartmanın yerinde(Anafartalara 
                bakan)çok güzel bir Türk bahçesi içinde bir müştemilat 
                vardı,rengarenk güller arasında.Şimdi beton yığını 
                oldu,güzellikler gitti.  
              
              
                    Nevin ablamın dediği gibi 
                biz Yeşilköy'ün her yerinden denize girerdik,şimdi denizi ancak 
                tatile gidince görüyoruz,özlem gideriyoruz,ama çocuklarımızı 
                denize sokmak zor oluyor,onlar havuzu tercih ediyorlar,denize 
                hiç girmediler ki bilsinler.Biz Fenerin oradan 
                (kooperatiften)denize girerdik,arkadaşlarımız ise Yeşilyurt spor 
                kulübündeydiler,biz denizden yüze yüze arkadaşlarımızın yanına 
                giderdik.Yeşilköy'e ilk geldiğimizde rahmetli babaannem bizleri 
                yanık otele,Röne parka götürürdü denize girelim diye.Şimdi 
                Yeşilköy'den denize girmemiz bir rüya ,gerçi bu yaz kardeşim 
                Yeşilköy'de denize girmiş,ancak Yeşilköy dışından gelenlerin 
                olmadığı hafta içinde.  
              
              
                     Görüyorsunuz yazdığımız 
                her kelime,her cümle,her satır özlem kokuyor.Babam özlemle eski 
                Yeşilköy'ü anlattığında gülerdik,şimdi aynı duruma bizler 
                düştük.Üstelik onlar bizden daha güzel zamanlarına denk 
                gelmişlerdi.Arkadaşları ile yaptıkları mazurlukları anlata 
                anlata bitiremiyordu.Röne Parktaki gazinoda dans etmişler,Anceloda 
                ( bizler küçüktük) eğlenmişler,Çınarda balolara 
                katılmışlar.Bizlerin hatıraları bile sınırlı bence,asıl Yeşilköy 
                anıları onlarda.Bizler ne hatırlıyoruz ki veya daha doğrusu 
                kayda değer neler hatırlıyoruz.  
              
                hepinize hayırlı hafta sonları
                
				 Emine Nurhan Tekin  
                
              
                
              
				
               
	   | 
    
    
   
  
  
	
   
    
   |